Kazak Arkadaşımın Toplama Kamplarına Alınan Akrabaları İçin Yardım Çağrısı

46426399_642241402837140_4225456866676703232_n

(Gördüğünüz gibi Türkiye’deki Çin uşaklarının iddia ettiği gibi çok radikal İslamcı bir görüntüleri var. İnsan onuru için bir nebze utanırlar mı bilmiyorum).

Aynı gün içinde not: Nasıl oldu, ne oldu bilmiyorum. Ancak bir yıldır kamplarda tutulan, haber bile alınamayan yukarıdaki resimdeki çiftin yarın salınacağı haberi geldi.

Bir gün sonra: Ancak anlaşılan genç bir akrabanın heycanına denk geldik önce ve salınacaklarını duyurdum. Henüz çıkan eden yok. Daha aklı başında olan akrabanın dediği gibi eve dönene kadar kesin bir şey yok. Böyle bir şey söylenmiş, ancak aile hala beklemede.

27 Kasım: Nihayet bugün bu yazıda hikayelerini paylaştığım 3 kişinin de kamplardan çıkarıldığını ve Sincan’da evlerine geldiklerini teyit ettik. Bundan sonra ne olacak bilmiyoruz tabi. Kamplardan çıkarılan bazı kişilerin Çin’in iç şehirlerine fabrikalara gönderildiğini biliyoruz. Kazakistan’a gidebilecekler mi göreceğiz.

 

Bu haberi anne babaları Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında tutulan Kazaklar’dan aktarıyorum. Bilgileri ve görselleri bana ileten arkadaşım Berik. Berik’le 2010 yılında Almatı’da bir yatakhanede beraber kaldık. Kendisi şu an Kazakistan vatandaşı ve Taldıkorgan şehrinde yaşıyor. Jenis Akjan’ın annesi Berik’in halası oluyor. Bir akademisyen olarak benden yardım istediler. Ben bu bilgileri uluslararası kurumlara da iletmeye çalışacağım. Türkçe medyaya da bu yazdıklarımı haber yapmaları konusunda çağrıda bulunuyorum. İngilizce’den çevrilmiş bir haber değil, orijinal bir haberdir. Gazetecilerin yardımlarını bekliyoruz.

“Ben Jenis Akjan. 1996 yılında Çin’de dünyaya geldim. 2009 yılında Kazakistan Cumhuriyeti’ne gelip, burada okumaya başladım. O zamanlarda anne-babam Çin’de duruyordu. Benim Kazakistan’a gelmem nedeniyle o kişiler de göçüp gelmeye niyetlendi. Bundan sonra ben Kazakistan Cumhuriyeti’nin vatandaşlığına başvurdum. 2016 yılında Kazakistan vatandaşlığını alınca anne-babam da göçüp gelmeye karar verdi. O yıllarda Kazakistan’dan “yarım vatandaşlık” yani oturma izni aldılar.

Babam Orazkanulı Jenis 12.08.1966’da Çin vatandaşı olarak Çöçek (Tarbagatay) şehri, Şagantogay (Şavan) ilçesinde dünyaya geldi. Şagantogay’daki merkezi televizyonda gazeteci olarak çalışıp, hastalık sebebiyle yasal hakkı olarak 2009 yılında emekli oldu (Kazakistan’daki oturma izni numarası JSN:660812399060). 2017 yılı ağustos ayında bir sebepten Çin’e geçti. Çin sınırından geçerken pasaportu izinsiz bir şekilde alınıp, 2-3 ay sonra Çin polisi hiç sebepsiz kendisini tutukladı, yani “siyasi eğitim adında toplama kampı” adlı hapishaneye attı. O vakitten beri haber alamıyoruz, babamızın ölü mü diri mi olduğunu da bilmiyoruz. Vatandaşlık hukukuna karşı olarak suçsuz bir şekilde bu kampa koydular. O zamandan beri bir yıl geçti (benim duyduğum kadarıyla ilk tutuklandığında Urumçi şehrindeki toplama kampına gönderildiğini öğrendik, yarım yıldan sonra Tarbagatay bölgesindeki Çöçek şehrindeki kampa gönderilmiş). Bu zamana kadar toplama kampından hiç çıkarılmadı. Hiçbir akrabasıyla görüştürülmedi. Babamın uzun süreli bel ağrıları vardı, bazı zamanlar yürüyemeyip yatıp kalan babamın hastalığına bakmadan tutuklanması bize çok ağır geldi. Şu an toplama kampında nasıl bir durumda olduğunu bir tek Allah biliyor.

(Kenjegül Jumajan’ın Kazakistan kimliği)

Annem Jumajan Kenjegül 26.08.1966’da Çin vatandaşı olarak Tarbagatay bölgesi Çöçek şehri Şagantogay ilçesinde dünyaya geldi (Kazakistan’daki oturma izni numarası JSN:660826499072). Annem 2005 yılında hastalık sebebiyle yasal hakkı olarak emekli oldu. Annem o yıllar su işleri idaresinde çalıştı. Benim bildiğime göre küçüklüğünden itibaren kalp rahatsızlığı vardı. Ciğerlerine hava yetmediği için sağlığı çok zayıf olduğundan hastanede de çok yattı. Annem de babamla birlikte 2017 yılında Çin sınırından geçerken pasaportuna hukuksuz el koyuldu. Annemin sağlık durumu kötüleşip, iltihaplanıp akciğerine su dolması sebebiyle ameliyat geçirdi. O durumda annemin yanında yalnız babam bulunuyordu. Hasta yatan anneme bakan babamı annemin durumunu dikkate almadan toplama kampına aldılar. Bu zamanlarda çok olmasa da ara sıra kısa süreli haberleşebildik. O zaman annem gece gündüz güvenlik gözetimi altında olduğunu, bütün iletişim araçlarının kontrol edildiğini ve dinlendiğini, ve kendisinin de çok geçmeden toplama kampına götürüleceğini söyledi. Çok geçmeden annemi de 2018 yılı 25 Nisanda sağlığının ağır durumuna bakmaksızın Çin polisleri toplama kampına kapattı. Sağlığı toplama kampındaki şartlara dayanamadığı için hastanede yatmasına 5 gün izin verildi. 5 günden sonra tekrar toplama kampına gönderildi. Bu zamandan itibaren ne anamızla, ne babamızla hiçbir iletişim kuramadık. Soruşturduk ama hiç kimse bize hiçbir bilgi vermedi. Bizle konuşmaya korkanlar oldu. Hiçbir suçu olmayan insanlara ne için vatandaşlık hukukuna aykırı bir şekilde böyle zulüm ediyorlar? Çin hükümeti, insanların suçsuz olduğunu bildiği halde keyfi tutuklamalarla insan onurunu ayaklar altına alıyor. Bu durumlar sadece bizim başımızda değil, Çin’den gelip Kazakistan’da yaşayan birçok Kazak’ın başına gelen büyük acılar. Kaç çocuk babasından veya anasından ayrılıp kaldı. Bu yüzden, Ben Kazakistan Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak bütün dünya medyasını ve uluslararası insan hukuku örgütlerini, suçsuz olarak tutulan babam Orazkanulı Jenis ve annem Jumajankızı Kenjegül, ve de başka hukuksuz şekilde tutulan vatandaşların serbest bırakılarak ailelerine dönmeleri için yardım etmeye çağırıyorum”.

Jenis Akjan, 17.11.2018

 

“Ben Kadir Mardan. 25.08.1985’te dünyaya geldim. Bunu yazma sebebim, 20.07.1960’ta Tarbagatay bölgesi Tolı ilçesinde dünyaya gelen annem Akan Külşat. Annemin sağlığı kadın hastalıkları yüzünden bozuk idi. Son yıllarda bir kez daha kontrolden geçtiğinde kanser teşhisi konmuştu. O vakitlerde ağrıdan kıvranırken 2018 yılı Mayısın 3’ünde Çin polisleri hiçbir suçu yokken “siyasi eğitim” adlı toplama kampına alıp götürdüler. O vakitten beri annemden hiçbir haber alamadık. Çin Hükümeti annemin bu haline bakmaksızın vatandaşlık hukukunu ayaklar altına aldı. Bu sebeple Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ni ve uluslararası kamuoyunu, Çin Hükümeti’nin suçsuz tuttuğu annem Akan Külşat’ı serbest bırakması için yardıma çağırıyorum”.

Kadir Mardan, 06.11.2018

 

(Akan Külşat’ın Çin kimliği)

Kazakça’dan aktaran Mehmet Volkan Kaşıkçı

Kazak Arkadaşımın Toplama Kamplarına Alınan Akrabaları İçin Yardım Çağrısı” üzerine bir yorum

  1. Bizim çakma türkçüler, kalpaklı soytarılar nerede?
    Tek kelime ettiler mi? Yazıklar olsun ya!

    Aslında sessiz sedasız bir soykırım yaşanıyor ama kimseden çıt çıkmıyor.

    Peki biz insanlar(türklük, müslümanlık…. bunlardan geçtik, sadece insan olarak) ne yapalım?
    Ne yapmalıyız? Nasıl bir yardımımız dokunur?
    Yaptığınız haberleri takip ediyoruz.

    Kahrolsun ırkçılığın her türlüsü! Yaşasın özgürlük, demokrasi ve barış!

    Beğen

mahir için bir cevap yazın Cevabı iptal et